Birine ya da bir topluma göre normal olan başka bir toplumda anormal sayılabilir yada dönem dönem normal kavramı estetik değerlerle de ilişkili olarak değişebilir örneğin orta çağları aristokrat Avrupa'sında küçük alt çeneye sahip sınıf 2 ortodontik problem bir itibar meselesiyken şimdi ortodonti uzmanları bu problemin tedavisini tavsiye ediyor. Ama tüm bunlara rağmen ideal çene ilişkisi ve ideal dişler nasıl olmalıdır? Bu konuda ortodonti doktorları arasında en çok durulan Andrews isimli bilim adamının kriterleridir.
1972'de Andrews ortodontik tedavi hikayesi olmayan ve normal okluzyona sahip bireylerden elde edilmiş 120 çalışma modelinin değerlendirmesini temel aldığı makalesi olan "normal okluzyonun 6 anahtarı" makalesini yayımladı. Sonraki bir yayımda, Andrews konseptlerini açıkladı ve gözlemlerini optimal okluzyonun 6 anahtarı olarak ifade etti. Bu kriterler tedavi edilmiş okluzyonun değerlendirilmesinde rehberdir.
1- İnterark İlişkiler: Maksiller 1. Moların meziobukkal cuspı, mandibular 1. Moların mesial ve orta cuspları arasındaki groova yerleşir ve maksiler 1. Moların distal marjinal sırtı mandibular II. Moların mesial marjinal sırtıyla okluzyondadır. Maksiller premoların bukkal cuspları, mandibular premolarla cusp – embrasure ilişkisindedir. Maksiller caninin cusp tepesi, mandibular canin ve I. premolar arası embrasurun hafif mesailindedir. Maksiller premolarların lingual cuspları mandibular premolarlarla cusp – fossa ilişkisindedir. En yaygın hatanın, her iki arktaki lateral keser ve II. Molarların konumu olduğu bildirilmiştir.
2- Marjinal Sırtlar: Bitişik dişlerin marjinal sırtları aynı seviyede yada aynı seviyenin 0,5 mm içinde olmalıdır. Radyografik olarak, sementoenamel birleşimler, bitişik dişler arasında düz kemik seviyesiyle sonuçlanacak şekilde aynı rölatif yükseklikte olmalıdır. En yaygın hatalar her iki arkta I ve II molarlar arasındaki marjinal sınır seviyesinde oluşur.
3- Bukkalingual İnklinasyon: Maksiller ve mandibular posterior dişlerin bukkolingual inklinasyonları sağ ve sol posterior dişler arasında uzanan düz bir yüzey kullanımıyla değerlendirilir. Maksiller ve mandibuler premolarlar ve molarların bukkal ve lingual cusplarının yükseklikleri arasında anlamlı fark bulunmamalıdır, tüm cusplar 1 mm düz sınırda olmalıdır. ABO direktörleri tarafından maksiller ve mandibuler II. Molarların bukkolingual inklinasyonlarında anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir.
4- Okluzal İlişkiler: Angle'ın okluzal şemasına uygun olarak maksiller I. Moların meziobukkal cuspı, mandibular I. moların bukkal groovuyla 1 mm içinde çakışmalıdır. İlave olarak, maksiller molar, premolar ve caninlerin bukkal cuspları mandibular posterior dişlerin interproksimal embrasurleriyle 1 mm içinde sıralanmalıdır. Üst çene çok önde veya geride. Alt çene çok önde veya geride olmamalıdır.
5- Okluzal Kontaklar: Mandibular posterior dişlerin bukkal cuspları ve maksiller posterior dişlerin lingual cuspları arasında maksimum interkaspasyon kurulmalıdır. Her fonksiyonel cusp karşıt arkla kontakta olmalıdır. En yaygın problem maksiller ve mandibular II. Molarlar arasında yetersiz kontaktır. Dişler sıkı kontak kurmalı, dişler arası açıklıklar olmamalıdır. Çapraşık dişler olmamalıdır.
6- Overjet: Overjet, anterior dişlerin sagittal ilişkisi ve posterior dişlerin rölatif ilişkisini değerlendirmede genellikle kullanılır. Posterior olarak, mandibular bukkal cusplar ve maksiller lingual cusplar karşıt arkın fossasıyla uygun pozisyonu belirlemede kullanılır. Anterior olarak, mandibular keser kenarları maksiller anterior dişlerin lingual yüzeyleriyle hafif kontakta olmalıdır. Overjetteki en yaygın hata keser ve ikinci molar bölgelerinde gözlenir. Üst ön dişler alt ön dişlere temas edip 1 mm kadar örtmelidir. Dişler çok fırlak olmamalıdır.
7- İnterproksimal Kontaklar: Çalışma modelleri okluzal bir perspektiften değerlendirilir. Dental arkın içindeki tüm boşluklar kapatılmış olmalıdır. Açık yerler yalnızca estetiği bozmaz, food impactiona de neden olur. Genel olarak yer fazlalığı (spacing) son ABO vakalarında bir problem olmamaktadır. Dişler arasında aralıklar olmamalı. Seyrek dişler olmamalıdır.
8- Kök angulasyonu: Genel olarak, maksiller ve mandibuler dişlerin kökleri panoromik radyografta görüldüğü gibi birbirine paralel ve okluzal düzleme dik olmalıdır. Eğer kökler uygun angulasyonda olursa, bitişik dişler arasında yeterli kemik bulunacaktır ki bu da periodontal sağlıkta önemli bir durumdur. En yaygın hatalar maksiller lateral maksiller keserlerin, caninlerin ikinci premolarların ve mandibular I. Premolarların köklerinin angulasyonlarındadır.
Sonuçta idealde dişler ve çenelerin ilişkisi böyle olsa da başta söylediğim gibi. Bana göre herkesin normal kavramı farklıdır. Sağlık açısından bir problem oluşturmuyorsa dişleri seyrek ve aralıklı bir insan böyle kendini çok daha iyi ve güzel hissedebilir , yine çapraşık dişli bir insanda aynı şekilde. Bir zamanlar Baba filminden esinlenen bir çok kişi alt çenesi önde olmayı dilemişti. Dişlerinizin dizilimi, çene ilişkiniz, diş çapraşıklığınız, diş fırlaklığınız, diş eğriliği, diş yamukluğu neyiniz olduğunu hissediyorsanız ya da nasıl ifade ediyorsanız hiç fark etmez sağlık ta esas olan kontroldür ortodonti uzmanınızdan dişlerinizi kontrol etmesini isteyebilirsiniz o sizin de isteklerinize göre sağlık ve estetik açıdan en uygun olanı size tavsiye edecek eğer gerekli görürse en uygun tedavi yöntemini önerecektir. Burada yeri gelmişken son olarak kısaca ankara ortodonti olarak bahsetmek istiyorum her tedavi yöntemi herkes için uygun olmayabilir örneğin yüksek açılı açık kapanış vakalarında içten diş teli yani lingual ortodonti tedaviyi zorlaştırabilir. Yine halk arasında görünmez diş teli denilen şeffaf plaklarla tedavi yöntemi çekimli vakalarda hasta ve hekimi zorlamaktadır. Sigara kullanan hastalarda bazen porselen braketler ve estetik diş telleri pek bir anlam ifade etmeyebilmektedir.
O yüzden siz siz olun sağdan soldan duyduklarınızla değil de diş hekiminizin ve ortodonti uzmanınızın önerileriyle hareket edin.
Kaynak: Mc Namara