Yetişkinler İçin Ortodonti

Yetişkinler İçin Ortodonti

Öncelikle şunu söylemekte fayda var ki eğer dişler ve çevre dokuları sağlıklı ise dişleri ilgilendiren ortodontik tedaviler her yaşta yapılabilmektedir. Ancak hastalarımızda dişlerin bulunduğu çene kemiklerini ilgilendiren problemler varsa bunlar büyüme gelişme dönemi bitmeyen hastalarda daha kolay yapılabilmekte, erişkin hastalarda bu tarz problemler bir dizi cerrahi işlemi beraberinde getirmekle birlikte yine mümkün olmaktadır.

Günümüzde estetik değerlerin artması ile birlikte ortodontik tedavi gören erişkin hastalarda son yıllarda ciddi artış gözlenmiştir devamlı kamera karşısında olan birçok ünlü dahi ortodontik tedaviyi tercih eder hale gelmiştir.

Bunda ortodontik tedavilere ve sağlığımıza karşı toplumsal algının değişmesi ile birlikte malzeme ve tekniklerde olan yenilikler de etkili olmuştur.

ERİŞKİN ORTODONTİSİ

Eskiye nazaran halk arasında diş teli denilen dişin üzerine yapıştırılan braketler ve içinden geçirilen ark telleri düşük profilli daha az gözüken bir yapıya kavuşmuşlar. Porselen braketler, görünmez şeffaf diş telleri, gizli diş telleri denilen lingual ortodontik prosedürler, içten diş telleri braketleri neredeyse görünmez hale getirmiş buda erişkin hastaları ortodontik tedavi konusunda cesaretlendirmiştir. Hatta Ankara için konuşursak ortodontik tedavi gören bir erişkin hasta arkadaşlarına çevresine ortodonti, ortodonti doktoru tavsiye etmektedir. Buna bizzat şahit olmaktayız.

ortodonti doktoru

ERİŞKİN  DENTİSYONDA TEDAVİ STRATEJİLERİ ( Mc NAMARA )

Eğer daimi dentisyonda çapraşıklık ve/veya protruzyon mevcutsa bu problemin çözümünde üç temel tedavi stratejisi kullanılır: çekim, interproksimal redüksiyon ve ekspansiyon. Bu teknikler aşağıda özetlenecektir.

Çekim

Diş/ark uyuşmazlık problemlerinin tedavisine bir yaklaşım daimi dişlerin çekimidir. Arktan bir yada daha fazla dişin çekimiyle total diş kütlesi azaltılır, ve kemik kaidesi ve dentisyon arasındaki ilişki düzeltilebilir. Son yüzyılda bu tekniğin savunucuları Case, Tweed Strang, Begg ve Merrifield'dir.

Çekimli tedavinin major hedefi diş kütlesini ark boyutlarıyla uyumlu yapmak ve böylece okluzyonun stabilitesini arttırmaktır. Dental arkların özellikle standart edgewise apareyleri kullanıldığında kasıtlı şekilde genişletilmesi yada ekspansiyonundan kaçınılır çünkü relaps eğilimi bulunur.

Çekimli tedavinin sonuçları uzun dönem stabilitesini kanıtlamaktadır. Tedavi görmeyen bireylerde, bununla beraber post retansiyon dönemi sırasında keser düzensizliği gözlenmiştir.

Çekimli tedavi

İNTERPROKSİMAL REDÜKSİYON (Ara yüzden Aşındırma)

Toplam diş boyutu ve mevcut bazal ark perimetresi arasındaki uyuşmazlığı elimine etmenin ikinci bir metodu interproksimal reduksiyon yada Peck ve Peck'in isimlendirdiği şekliyle ''reproksimasyon''dur. Bu teknik özellikle yuvarlak diş kontağı olan bölgelerde enamelin interproksimal reduksiyonu içerir. Diş şekli ve çapraşıklığın derecesine bağlı olarak interproksimal redüksiyon anterior yada posterior bölgelerde kullanılabilir. Sheridan'ın bu prosedürün kullanılmasıyla hem maksiller hem mandibuler dentisyonda 6-8mm ark uzunluğu elde edilmesinden bahsetmesine rağmen interproksimal redüksiyon hafiften moderate çapraşıklık gösteren hastalarda endikedir. Bu teknik aynı zamanda diş-boyut uyuşmazlığı gösteren hastalarda da kullanılır.

Bitişik dişlerin kontak noktalarını düzleştirmek için interproksimal redüksiyon önerilir. Dişleri kontak alanlarını genişleterek pozisyona kilitleyerek daha az relaps potansiyeli olduğu söylenmektedir. Bu prosedür aynı zamanda okluzyonun final settlingini kolaylaştırmak için tedavinin sonuna yaklaşıldığında da önerilmektedir.

Abraziv stripler, düşük hız piasemenle kullanılan mounted rotary diskler ve aeratörle kulanılan tapered frezleri içeren birkaç teknik önerilmektedir. Airrotor stripping tekniği kullanımıyla Sheridan, posterior interproksimal bölgelerde başlayan sekansiyel strippingi önermektedir. Her hasta rölatif diş boyutu, spesifik dişlerin konturu ve sert ve yumuşak dokunun sağlığı hesaba katılarak kişisel olarak değerlendirilmelidir.

İnterproksimal redükdsiyonun uzn dönem istenmeyen etkileri (çürük gibi) ile ilgili klinik çalışmalar için Crain ve Sheridan çürük yatkınlığı yada enamel redüksiyonunu takiben periodontal hastalıkta herhangi bir artış olmadığını savunmuştur.

Prosedürün sonunda enamel yüzeylerinin pürüzsüz olmasına dikkat edilmelidir. Dokuz aylık bir periyotta remineralizasyon oluşur. 

Ekspansiyon (Çene Genişletme)

Daimi dentisyondaki uyuşmazlık problemlerine üçüncü bir yaklaşım ekspansiyondur. Ekspansiyon ortodontik, pasif ve ortopedik olarak çeşitli kategorilere ayrılır.  

ORTODONTİK EKSPANSİYON

Dental arkların ekspansiyonunun, sabit apareyleri içeren çeşitli otodontik tedavilerle elde edilebileceği bilinmektedir. Benzer hareket tipleri hareketli finger spring apareyleriyle , hareketli ekspansiyon plate apareyiyle yada quadhelix apareyiyle  üretilebilir. Dental arkların ortodontik ekspansiyonu kronun lateral tippingi ve kökün lingual tippingi eğilimiyle posterior bukkal segmentin lateral hareketini üretir. Çene kas yapısının kuvvetleri devam eder ve elde edilen ortodontik ekspansiyonun relaps yada rebounduna yol açar .

Dental arkların ekspansiyonu tipik olarak maksillada anteroposterior boyutta  da gerçekleşir. Facebow yada headgearlar, distalizasyon magnetleri, NİTİ coiller ve Pendulum apareyleriyle ark için ek yer elde edilebilir. Straight wire ların kompresyon yada distorsiyonu da ayrıca distal molar hareketi elde etmek için kullanılır.

Bir çok araştırmacı, geçmişte ortodontik ekspansiyonun ender olarak stabil olduğunu ve mandibuler dental arkın sagittal ekspansiyonunun uzun dönem korunmasının çok zor olduğunu belirtmiştir. Sabit apareylerin çoğu takip çalışması, tedavi sırasında prokline olan mandibuler keserlerin, mandibuler kemik kaidesine göre tedavi angulasyonuna tipik şekilde geri döndüğünü göstermektedir. Çoğu durumda mandibuler ark perimetresi bireyin konvansiyel ortodontik tedavi görmesine bağlı olmaksızın zamanla azalır.

Pasif Ekspansiyon 

Okluzyon bukkal ve labial kas yapısının kuvvetlerinden korunduğunda, genellikle dental arklarda genişleme meydana gelir. Bu ekspansiyon, ekstrinsik biyomekanik  kuvvetlerden uygulanmasından değil, dil tarafından oluşur.

Pasif ekspansiyonun örnekleri, FR-2 deki gibi vestibular shieldler tarafından dental arklarda üretilen boyutsal değişikliklerdir. Orofasial bölgedeki kuvvet dengelerinin değişimiyle 4-5 mm spontan ark ekspansiyonu bildirilmiştir.

Brieden ve ark. tarafından yapılan Frankel hastalarında bir implant çalışması kemik depozisyonunun primer olarak alveolün lateralinde olduğunu, midpalatal suturda olmadığını göstermektedir. Takip eden bir lip-bumper tedavisi ile de ark ekspansiyonunun bir tipi gözlenmektedir. 

Ortopedik Ekspansiyon

RME apareyleri  alveoler kemikte diş hareketi tarafından değil primer olarak alttaki iskeletsel yapıların değişikliğiyle üretilen ortopedik ekspansiyona en iyi örneklerdendir. RME yalnızca midpalatal suturu ayırmaz, aynı zamanda sirkumoral ve sirkumzigomatik sutural sistemleri etkiler.

Inoue ve ark., RME tedavisi gören hastalardan okluzal radyograflar almıştır. Ekspansiyondan 4-7 gün sonra kemik (spikul formasyonu) oluşumunun belirgin olduğu ve tam ossifikasyonun ekspansiyon sonrası 2 ay kadar sonra olduğu gözlenmektedir.

Bu nedenle, normal sutur morfolojisi radyografik olarak 2-3 ay içinde, radyografik analiz genel mineralizasyon belirtiğinde yeniden kurulur. Ekstrom ve ark., midpalatal sutur açıldıktan sonra oluşan mineralizasyon derecesini ölçmek için radyoizotop işaretleme metodunu kullanmıştır. Onların bulgusu da mineralizasyonun ekspansiyon sonrası üç ayda tamamlandığı yönündedir.

Dişleri çevre yumuşak dokuların kuvvetlerinden koruyan pasif ekspansiyon apareylerine ters olarak RME apareyi bitişik yumuşak dokuya direk olarak etki etmez. Ortodontik ekspansiyondaki gibi yumuşak dokular genellikle ekspansiyonu önleyen kuvvetler üretir. Bu nedenle, çoğu RME prosedürleri maksillanın over ekspansiyonunu amaçlar. Haas, ortahat  vidasının açılmasını savunmuştur ki böylece maksiller okluzyon genellikle mandibuler dentisyona göre ekspansiyon prosedürü sonunda tam bukkal cross bite ta olur.

RME kullanım kabiliyeti hastanın yaşının artmasıyla azalır ve limitli ortodontik etki ve pasif ekspansiyon oluşabilir. RME en kolay şekilde mixed dentisyon periyodunda kullanılır ve genç adölesan hastalarda rutin olarak uygulanabilir. Bununla beraber daha büyük yaştaki adölesan hastalarda ve şiddetli maksiller darlığı olan yetişkinlerde ve posterior dişlerin lateral tippingi istenmeyenlerde cerrahi destekli ekspansiyon prosedürleri önerilir.

RME apareyi kullanımı için belirgin bir endikasyon posterior crossbite varlığıdır. Ortopedik ekspansiyonu biz daha farklı amaçlar için, maksiller posterior dişlerin aksiel inklinasyonlarının düzeltimi ve mevcut ark uzunluğunun artışı gibi nedenlerle sık olarak uyguluyoruz. RME aynı zamanda fonksiyonel çene ortopedisi, face mask tedavisi yada ortognatik cerrahi için hastanın başlangıç hazırlanması için kullanılabilir.

Kaynak: Mc Namara

Detaylı Bilgi ve Randevu Talebiniz İçin

    Ankara Ortodonti

  •   Dr.Enver Akın Özkan
         Ortodonti Uzmanı
  •   0312 236 04 16
  •   Olgunlar Kitapçılar Çarşısı Sedir Apt.
         2/16 Kızılay (Akbank Üstü)
  • bilgi@ankaraortodonti.net