Neden Ortodontik Tedavi

Neden Ortodontik Tedavi

Genel olarak ortodontik tedavinin amacı dental ve çene fonksiyonlarını arttırarak ve dentofasiyal estetiği düzelterek hastanın hayatını değiştirmektir. Bu açıdan bakıldığında ortodonti problemin hastalıklardan çok gelişimdeki distorsiyonlara bağlı olduğu ortopedi ve plastik cerrahi gibi diğer medikal uzmanlıklarla benzerlik göstermektedir. Sağlık hastalık temelli olmaktan çok iyi bir model üzerine yoğunlaşarak değerlendirilirse ortodonti fiziksel ve emosyonel uyumu sağlayan ve devam ettiren bir sağlık hizmeti gibi değerlendirilebilir. Dişlerin maloklüzyonu bir hastalık değil, fiziksel ve ruhsal sağlık üzerinde etkisi olan bir engeldir ve uygun tedavi hastanın iyi hissetmesi için önemlidir.

ortodonti

Daha özelleştirilecek olursa ortodonti; normal fonksiyon ve fiziksel adaptasyon çerçevesinde optimal proksimal ve oklüzal kontakları, kabul edilebilir dentofasiyal estetiği, self image,reasonable stability sağlamaktır. Dental ve fasiyal ilişkilerdeki varyasyonlar ve çok fazla tedavi seçeneği olması nedeniyle deneyimli ortodontistler için dahi karar verme süreci zor olabilir. Tecrübesiz ortodontistler için bir ortodontik problem çözmek için birden fazla  tedavi planı olduğunu öğrenmek zor olabilir. Hastanın problemleri tanımlanıp öncelik sırasına koyulduğunda (diagnoz) tedavi planı hastaya maksimum yararı sağlayan mantıklı adımlar serisi olmalıdır.

Ortodontik diagnoz kavramı son yıllarda değişmiştir. Diagnoz şimdi dentofasiyal deformitelerin psikososyal ve fonksiyonel yönleri üzerinde durmaktadır. Aynı zamanda tedavi planında da değişiklikler olmuş, hasta ve/veya ailesi ile ortodontist arasında daha fazla interaktif iletişimi içermeye başlamıştır. Bu değişim doktor-hasta ilişkisindeki etik görüşteki  değişimden kaynaklanmıştır. Daha önceleri ortodontist hasta için en uygun tedavi planını belirlemekte hasta veya ailesi alternatiflere daha az değinilerek bu planı kabul etmekte veya reddetmekteydi. Bugün ortodontistten beklenen hastanın problemlerini tespit etmesi, hastadan aldığı bilgiye dayanarak problemlerle ilgili öncelikleri belirlemesi, tedavi planları sunması, her alternatifin tedavi yapılmaması seçeneğini de içerecek şekilde risk-yarar yönünü açıklamasıdır. Hasta da ortodontistin önerileri doğrultusunda kendi ihtiyaçlarına en uygun tedavi planını seçer.

ORTODONTİK PROBLEMLER VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ

ORTODONTİK PROBLEMLER VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Diagnoz ve tedavi planında ortodontist:

  1. Maloklüzyonun ve dentofasiyal deformitenin farklı karakterisriklerini bilmeli
  2. Problemin doğasını mümkünse etyolojik faktörü de içerecek şekilde tanımlayabilmeli
  3. Hastanın isteklerine ve belirli ihtiyaçlarına dayalı tedavi stratejisi oluşturabilmeli

Tüm diagnostik ilgiler değerlendirilmeden spesifik tedaviye karar verilemese de başlangıçta tedavinin nasıl yürütüleceğini düşünmek yararlı olabilir. Ortodontistin birisini veya kombinasyonlarını kullanabileceği dört temel tedavi şekli:

  1. Ortodontik diş hareketi ile dişleri repoze etmek
  2. Fonksiyonların değiştirilmesi veya büyük kuvvetler kullanılması ile fasiyal büyümenin yönünün değiştirilmesi
  3. Büyük kuvvetler kullanılarak dentofasiyal büyümenin değiştirildiği dentofasiyal ortopedi
  4. Cerrahi ortodontik tedavi

En iyi bireysel tedavi şekline ortodontik problemin doğası ve şiddetine göre karar verilir. Herhangi bir maloklüzyonu düzeltmek için üç farklı yöntem vardır:

  1. sadece diş hareketleriyle sağlanan düzeltmeler
  2. fonksiyonel veya ortopedik tedavi ile birlikte diş hareketleriyle sağlanan düzeltmeler
  3. tedai planı içerisinde cerrahiyi gerektiren düzeltmeler

Genel olarak şiddetli düzensizlikler sagittal düzlemde transverse ve vertikal düzlemlere göre daha iyi sonuçlar elde edilir. Ortodontist anatomik ve fizyolojik faktörler nedeniyle maksiller protrüzyonu mandibular protrüzyona göre daha kolay düzeltir.

NORMAL OKLÜZYON VE MALOKLÜZYON

İdeal Oklüzyonun Özellikleri:

Bugün konuştuğumuz ideal oklüzyonun tanımı 18. yy başlarında ünlü anatomist John Hunter tarafından tanımlanmıştır. 19. yy'da muhtemelen ilk olarak Carabelli alt ve üst dental arkların anormal ilişkisini tanımlamıştır. Baş-başa ve overbite terimleri Caraballi'nin klasifikasyonun dan elde edilmiştir. Ortodonti terimi Lefoulon tarafından tanımlanmıştır. Yaklaşık aynı yıllarda maloklüzyonların düzeltilmesi yaygın ilgi görmeye başlamıştı. Ortodonti üzerine bir çok tez olmasına karşın bunların çoğunluğu yirminci yüzyılda yazılmaya başlanmıştır. Bu yıllarda dişlerin ve çenelerin anormal ilişkileri ve düzensizliklerinin tanımlanması için bu yazarlar kabul edilebilir bir metod bulamamışlardır.

Dişlerin ideal sıralanması geometrik olarak açıkça tanımlanabilir. Angle 'ın oklüzyon çizgisi bu amaçla hizmet etmeye devam etmektedir. Bu, mandibular dişlerin bukkal tüberkülleri ve insizal kenarları ile maksiller dişlerin singulumları ve santral fossaları dişler normal oklüzyon da oldukları zaman uyum içinde olması gerektiğini göstermektedir. Oklüzyon çizgisi düzgün, devamlı ve simetrik bir eğime sahip olmalıdır. Brader total ark formunun tri-focal elipse uyduğunu göstermiştir. Bu eğim matematik olarak komplekstir ama geometik olarak kolayca yapılabilir.

Her bir dişin ark içinde uzaydaki pozisyonu oklüzyon çizgisi ile olan ilişkisine göre tanımlanabilir. Angle, dişi oklüzyon çizgisinin basamaklarına uygun hale getirmek için gerekli olan hareketleri, gerekli hareketin tipine göre tanımladı. Oklüzyon çizgisi ile ilgili horizontal değişiklik birinci basamak hareketi tanımlamaktadır, vertikal değişiklikler ikinci basamağı tanımlamaktadır, torsiyonel değişiklikler üçüncü basamağı tanımlamaktadır.

Orijinal tanımlama ortodontik braketlerin yapılmasıyla oldukça pozitif yönde değişmiştir. Şu basamaklar kabul edilmeye başlanmıştır. Birinci basamak pozisyonlama içeri- dışarı, ikinci basamak pozisyonlama devrilme(tip) veya angulasyon ve üçüncü basamak pozisyonlama tork ve inklinasyon. Ayrıca dengeleme(offset) ve cusp yüksekliği pozisyonlanmasının oldukça önemli olduğunun farkına varıldı.Bu terimler şöyle tanımlanabilir:

ortodontik braketler

  1. İçeriye-Dışarıya: Diş kronlarının oklüzal çizgi ile fasiolingual ilişkileri
  2. Devrilme(Tip): Kronların mesial veya distal angulasyon ilişkileri ve kök boyunca oklüzal çizgi
  3. Tork: Oklüzyon çizgisi ile dikey kron ve kök inklinasyon ilkisi
  4. Dengeleme(ofset): Rotastonlar
  5. Cusp yüksekliği pozisyonlaması: İnsizogingival oklüzal yüzeylerin oklüzal plan ile ilişkisi(infraoklüzyon-supraoklüzyon)

Diş pozisyonunun bu parametrelerinin her biri hayali olduğu için ideal pozisyonun ne olduğunun tanımlanması gereklidir. Bunun için ortogonal projeksiyon tekniği kullanımına yardımcı olabilir. Ortogonal projeksiyon, dentisyonun grafikte üç boyutlu olarak gösterilmesidir. Ortogonal projeksiyon kafatası ve dentisyona uygulandığında düzelmeler oklüzal, sagittal ve transversaldir.

Ayrıca Andrews ideal oklüzyonu 6 kriter halinde özetlemiştir.

Andrews oklüzyonun 6 anahtarını tanımladı:

  1. Molar ilişki
  2. Kron angulasyonu(tip)
  3. Kron inclinasyonu(tork)
  4. Rotasyon bulunmaması
  5. Sıkı kontakt
  6. Düz oklüzal plan veya az eğimli Spee

Bu özellikler ortogonal projeksiyonda göz önünde canlandırılabilir, dentisyon oklüzal, sagittal ve transversal olarak izlenebilir

KAYNAK : GRABER

Ankara ortodonti olarak biz dünyadaki bir çok ortodonti kliniği, doktorları, dernekleri 7 yaşında ilk ortodonti muayenesini tavsiye etmektedir. Eğer çevrenizde ortodonti uzmanı yoksa diş hekiminiz sizi bu konuda yönlendirecektir. Unutmamak gerekir ki ciddi bir problem basit kontrollerle oluşmadan engellenebilir.

Detaylı Bilgi ve Randevu Talebiniz İçin

    Ankara Ortodonti

  •   Dr.Enver Akın Özkan
         Ortodonti Uzmanı
  •   0312 236 04 16
  •   Olgunlar Kitapçılar Çarşısı Sedir Apt.
         2/16 Kızılay (Akbank Üstü)
  • bilgi@ankaraortodonti.net